okuyun

2003-04 sezonunun ikinci yarisindan söz ediliyor hep. Ama ikinci yarı değil, birinci yarıda denemeler basladı.

Sinyor Bartu 2-2'lik skandal FB-BJK maçından sonra "Fenerbahçe, Beşiktaş gibi bir devden yine de puan almayı basardı" demiştir. İlk devredeki tum derbilere bakın. GS-FB maçında Luciano'nun 90. dakkaki smaçı (penalti verilmedi), BJK-GS maçında, Beşiktaş'in iki net penaltisi verilmedi. Birisini Ayhan, Ilhan'a 18 icinde kasti tekme atarak yaratti, diğerini F DeBoer son saniyede eliyle topu taşıyarak yaptı. . . Skandal FB-BJK maçıni ise bir daha değerlendirmenin manasi yok. . .

Bu 3 derbide kime avantaj yaratıldığı ortada. Can Bartu gibi saygin bir futbol kalemi bile Beşiktaş'i " dev " olarak goruyordu. Bu dev Turk Futbolunun yeni lokomotifi olmamaliydi. Iste hesap burda basladi. 96-00 arasi GS-devlet elele her beraber UEFA'ya oyununun yerine BJK patentli bir lig gelemezdi. Bundan futbolun tanrilari rahatsizdi. Fenerbahçe, Umit milli ekolunu takımina transfer etmis, yillardir azili dusmani GS'in başarısı altinda ezilmis bir turlu istikrar yakalayamamis, hem de Agasi klube bir suru para akitmis ve bu paralarini geri alamamisti . Çünkü takım is yapmiyordu. . .

Beşiktaş'in geleneksel futbol kamuoyunda 'reddi', Islam Cupi'nin "o sampiyon olduğunda enflasyon bile duser” dediği Fenerbahçe'nin içinde bulunduğu durum karsilastirilinca RTE takviyesi ile plan yururluğe kondu. Fenerbahçe halka açıldı. Aziz Ağa en ucuzundan klubu satin aldi (hisseleri alarak), odediği paralari da takımin piyasasini yukselterek simdi geri aliyor.

Turk futbolu da Luce'nin dediği gibi Kronos benzeri bir oyku ile kendi cocuğunu yedi. . .

***

İçerisi:

Serdar Bilgili'nin vizyon yonetimi icindeki tamponu Sinan Engin idi. Yani Engin, Beşiktaş'in bu futbol duzeni icindeki rakiblere verdiği " gozdağiydi ". Yillardir bu klup Ergun Gursoy'lara, Adnan Polatlara, Ali Senlere serefli ikincilik disinda bir eylem uretemedi.

Daha 1984 'de kongreyi kazanmak icin S. Seba tarafindan klube uye yapilan Cakici'nin 2004 yilinda Engin ile olan konusmalarinin birden bire neden desifre edildiğinin de sorgulanmasi gerekiyor. Bilgili'nin sıkıştirilmasi ile Engin-Cakici konusmalarinin ayni tarihe denk gelmesini neden kimse irdelemiyor. . .

Beşiktaş kendisine yapılacak saldiridaki ilk siperini Engin yipratilarak kaybetti. Sinan Engin, Beşiktaş'a yakisir, yakismaz bu ayrı bir tartisma konusudur. Sinan Engin'in tum bu olaylar olurken tek kelam etmemesi dusundurucudur. Asil 'olayi ' saptirmak icin de o gunden bu yana Lucescu'yu suclamaktadir. Samsun Maçı: Manipulasyon olacağini Lucescu biliyordu. Kulağina, Beşiktaşli bazi futbolculara (isimleri bende var) ismi malum kisinin adamlari tarafindan ' oynamayacaksiniz ' emrinin verildiği gelmisti. Lucescu takımini bu maça bu hirsla hazirladi. " Yenin ve derslerini verin " dedi. O hirsla takım belki de, 2 yildir oynadiği en iyi oynunu oynuyordu. 9 kisi kalindiğinda bile Beşiktaş maçı alacak havasi vardi. Papila'nin gosterdiği kartlar kamuoyu tarafindan memnuniyetle karsilandi. Yine bir milat Beşiktaş takımi uzerinde denenmis ve basarili sonuc vermisti. Oysa gosterdiği tum kartlar ve yonetimi skandaldi. Kimse Uzulmez'in atildiği pozisyonda rakibinin ona attiği okkali dirseği gormek istemedi. Yıldırım"in atildiğinda ayni Samsunlu oyuncunun havada ciftte atar gibi futbolcularimiza uctuğunu yazmadi. Ve kimse Zago'ya neden pozisyondan 1 dakka sonra kart gosterildiğini cozemedi. . .

Samsun maçından sonra FB yöneticisi Hakan Bilal Kutlualp 6 hafta sonra lideriz demiş, ve gerçektende Fb 6 hafta sonra liderlerliğe yükselmişti.

Ankaragucu maçı: Ilk yarida Beşiktaş'in sut istatistiği: 0/0. . . Kimileri bununla dalga gecti. Maçtaydim ve her saniye kusuyordum. Ben omru hayatimda oyle bir maç izlemedim. Bir takımin diğerine tekme ustune tekme salladiği ve tek kart almadiği bir maçtir.
Hakem Uzun bu maçı dost sohbetlerinde "oyle olmasi gerekiyordu" diye ozetlemistir. . .

Diyarbakir maçı: Diyarbakir ikinci ve ucuncu golunu ofsayt ile atmistir. Beşiktaş'in net penaltilari es gecilmistir. Trabzon maçı: Goldeki faulu uzaydaki adam gormustur. hakem gormemistir. Penaltilar maç 3-0 iken bile verilmeye cesaret edilmemistir... Fenerbahçe maçı:
Uzulmez'in Denizli kupa maçındaki pozisyonunda, cizgiyi gecti gecmedi tartismasi kirk gun kirk gece tartışılırken, Luciano'nun Tuncay'a attırdığı gol es geçilmistir. Luce defalarca kendi ozel kamerasından referans vererek, golün nerdeyse yarım metre dışardan çevrilerek attırıldığını soylemiştir.

2-0 iken ve 3-0 iken bile Beşiktaş'in net penaltılari verilmeye cesaret edilememiştir. Çünkü Beşiktaş bir devdir. ordan bile yeniden dirilebilir. Korku o kadar buyuktur ki, maçı izlediğimiz Fenerliler bile 3-1 olduktan sonra tir tir titremistir. Rize ve Sebat maçlari: Giunti "yenilmek icin oynamam" demistir. Apar topar gonderilmistir. Sergen kadro dışıdır. Beşiktaş'ın başkanı istifa etmiştir. Otorite bosluğu vardir. rakiplerin, soyunma odasi dışında bekleyen adamları vardir. Belleri silahlıdır.

Orda olanlari- Çarşının çocuğu olan bir gençten birinci ağizdan duyduklarim bunlardir. Kendisini sahte isimle burda yazdirmaya calistim ama ikna edemedim. Kulüp içinde neler oldu? Bilgili tehdit edildi mi? Demirören ve Oktay dışardan çalıştı mı? Yağcı istifa ederken AKP güdümlü Aksu ne yaptı ve yeni yonetime neden can simidi oldu? Hizla destabilize edilen Beşiktaş hala stabilize olamadi. Ve Fener bu dunyada atini rahat oynatiyor. Herkes biliyor ki 2 yil once bir dev olan Beşiktaş, bugun devliğe oynayan Fener'in minderdeki tek rakibidir. GS bu mali tablosu ile vizyona iliskin bir gelisme sağlayamayacak. Beşiktaş'in basi her havaya kalktiğinda yeniden kafasina vurulmaya calisilacaktir. Bunun en son orneği Fenerbahçe maçı oncesi yapilan saha kapatma tesebbusudur.

O teşebbüs ile Rize maçı hangi havada oynandi varın siz dusunun. . .

***

İcimizde kesinlikle bu alemin raconunu bilen ve bu raconlardan Beşiktaş'i uzak tutacak, zarar gormesini engelleyecek bir ongoru olmali. Bunu hayat gecirecek kisi Engin degildir. Bunu hayata gecirmenin yolu Seba benzeri bir "eski " yonetim anlayisi da değildir. Calinan sampiyonluklari bir daha caldirmamak icin Seba yonetimini yeniden yorumlayan, kokunu kaybetmeden, dalini doruktaki Kartal yuvasina uzatabilen, ileri goruslu, uzun erimli plan yapabilecek ve en onemlisi uyanik yoneticilere ihtiyac vardir. Beşiktaş kulturunu basari ile birlestirecek zeka bu gunleri atlatir. Bilgili yonetiminin beceremedikleri bence su an bizim eksikliğimizdir.

erdem göndiken 24.12.2005